Su anda mutfakla baya hasir nesir olan kiz arkadaslarimin "aaa cabalayacak ne var, gayet basit bi sey yani" dediklerini duyar gibi oluyorum. Ama sanirim birbirine neden sonuc iliskisiyle bagli iki hususu unutuyorlar. 1- Her insan mutfakta usta olmayabilir ve de farzedelim ki daha önce denemedigi bi yemegi pisirecek, yemegin tarifine bakmasi lazim. 2- Tarifler genelde Türkiye'deki sebze meyve boyutlarina göre yazilmis. Almanya'da buna uygun yiyecegi nerden bulcam ? Türk marketlerinden bir kaci insani boyutlarda sebze satisi yapmiyor degil, Türkiye'den getiriyolar öle. Ama onunla da kim ugrasacak, ben her zaman evime en yakin olan marketi kullaniyorum ve devasa boyutlardaki sebzeleri satin almak durumunda kaliyorum.
Türlü tarifi yazmis kadinin biri: 2 patlican, 2 kabak, 2 patates...
Yahu burada bunlardan kullansam 10 kisiyi doyururum be. O yüzden ben genelde bir* tane alip(*Almanya'da bu islerin kilo usulü olmamasina bayiliyorum), yarisini kullaniyorum :) (Laf aramizda diger yarisini kullanmayi genellikle hatirlamiyorum ve maalesef cöpe gidiyor :(
Genelde domateslerin en kücüklerinden almaya dikkat ediyorum. Kücük olunca daha tatli olur gibi bir ütopya var kafamda.
Sarimsak dedigin feci pahali. Halen, vakti zamaninda annemin bavuluma sikistirdigi sarimsaklari kullaniyorum :)
Tüm bu malzemeleri bir güzel kavurup, karistirdiktan sonra suyumuzu da döküyoruz ve hoooop yemegimiz hazir :):)
Tam da tarife uygun oldu aslinda, bir kac gün pilavla filan iyi gider bu.
Hadi afiyet olsun bol hormonlu yemegimiz :)
Domates mi o ya?? Bohr atom modeli :)
YanıtlaSil