Başlıktan yola çıkıp "Aaaa sen bilmiyo muydun? Neden konserine gittin o zaman?" gibi değişik düşüncelere kapılmamanızı rica ederim.:) Tabi ki Hooverphonic'in farkında olan bir insandım ama canlı performans konusunda bu kadar başarılı olduklarından bihaberdim ne yazık ki.. İki gece üst üste konsere gelmişlerdi. İkisine de giderdim!
Hooverphonic'in 18 Mayıs'da İKSV Salon'daki konserinde bulundum. "Mad about you" ve "Eden" gibi parçalarını ara ara dinlerdim. Konserden önce de ezberledim sayılır. Ama "we all float" ve "love me to death" parçalarına canlı performansın da yarattığı bir etkiyle kapıldım gittim resmen. Zaten performansları tartışmasız mükemmeldi.Konserlerinde, gittikleri yörenin bir parçasını seslendiriyorlarmış, bize de Tarkan'ın Şımarığını çaldılar sağolsunlar. :) Solist değişmiş, Geike Arnaert 'in yerine Noeime Wolfs gibi daha hoş, daha genç bir kızcağız gelmiş. Noeime Wolfs'un "The night before" unu da dinledik(klibine+sözlerine bayılıyorum)
Grup üyeleri bir hayli sempatikti. Alex'in gitar çalarken olan mimikleri çok tatlıydı :P Seyirciyle olan ilişkilerini beğendim, pek giderleri olmasa da :D Bir de konser esnasında bir genç sürekli "Hurt meeeeee" diye bağırıp durdu. Alex de ona "You hurt me" diye takılıp durdu. Hurt me ne yaaa :D
Unutmadan mekan da süperdi. Sahneye daha yakındık, boş kalabalık yoktu. İyiydi, iyi..:)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder