Bazen hiçbir şey yazasım gelmiyor. Bazense paylaşmak için bir ton şeyin kafamda biriktiğini farkediyorum. Bugün de o ikinci bazenler kapsamına giriyor.
Laptop u açarken Bach cd min içerisinde kalmış olduğunu farkettim ve hiç ellemedim, tekrar dinliyim şu güzel müziği dedim. Bu blogu az çok okumuş insanlar müziğe olan ilgimi anlamıştır sanıyorum. Güzel olduğu müddetçe müziğin her türünü dinlerim. Bu türler daha çok rock semalarında yoğunlaşsa da klasik müziğin de benim içimde apayrı bir yeri olduğunu belirtmeliyim.
Bach, Chopin, Vivaldi, Tschaikowsy, Mozart, Beethoven.. Hepsinin cd lerini içeren bir koleksiyonum var( D&R dan 10 tl ye almıştım ama koleksiyon koleksiyondur! :))Klasik müzik çoğu kişi tarafından insanda huzur duygusu yaratan bir tür olarak algılanır. Ama bence kişi, farklı bestecilerden ve bunların farklı parçalarından ruh haline uygun melodiler bulabilir. Ya da en azından ben buluyorum. Örneğin, Vivaldi parçaları bende genelde neşe hissi uyandırırken, Bach muhteşem stringler ile damardan girip hüzünlendirir. Bach dinlerken kendimi yeni çağ Avrupasında buluyorum. Kahrolsun şu 16-18 yy. Avrupasına duyduğum ilgi! Kıyafetler, faytonlar, saraylar, centilmenler(tercihen peruksuz) Nasıl bir tutkudur bu! Hiçbir zaman o şekilde yaşamayacağını biliyorsun ama her yönüyle bu yaşam stiline şiddetle bayılıyorsun! Arada kıyafet partilerine falan katılıp bu derin sevgimi az çok yaşiyim bari...Ama şu anda Violin Concerto, Adegio da beni bu zamanlara götürdü sanki.
Chopin'le resmen depresyona giriyorum. Funeral march nasıl bir parçadır, oh my gosh! Tschaikowsy'nin de Romeo&Juliet'ini gayet beğenerek dinliyoruz, bir gün aşık olmak ümidiyle..
Klasik müzik hakkında çok teknik detaylara girebilmeyi isterdim ama kahpe kader bu yolda değil de bilg. mühendisi olmam yolunda rotayı belirlediği için şimdilik bu şekilde analiz edebiliyorum. (aslında bu biraz da insanın seçimlerine göre değişiyor, işten sıyrılmak istemem)Çello çalmak istediğimi söylediğimde insanlar gülüp, "Nasıl taşican o koca aleti?" diyorlar. Nasıl mı? Tabi ki müziğin bana vermiş olduğu iman gücüyle!
Finally, Largo Presto beni yıktı geçirdi diyor ve klasik müzik üzerine sohbetler oturumunu burda sonlandırıyorum.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder